|
ÖZELLEŞTİRME NEDEN YAĞMA DEĞİLDİR?[i]
Birtakım olguları dil ile ilişkilendirince daha iyi mi kavramış
oluyorum? Evet!
Ülkemizde, daha doğrusu dünyamızda bir özelleştirmedir gidiyor. Bu kasırgada
çıkarı olanlara göre özelleştirme bir gereklik bile değil, bir zorunluk, olmazsa
olmaz. Neden ve nasıl olursa olsun bu kasırgadan yakınanlar için özelleştirme bir
yağma, bir talan. Yağma ve talan sözcüklerini ben seçmedim; seçenler seçmiş.
Çapul sözcüğü neden unutuluyor? Sözlükler bu üç sözcüğü anlamdaş sayıyor.
Gerçekten öyle mi? Benim anlayışıma göre bir dilde anlamdaş sözcükler olamaz,
yakın anlamlı sözcükler olabilir. Anlamdaşlık diller arasında ve belirli sınırlar
içinde söz konusu olabilir. İşin kolayına kaçıp anlamdaş sözcüğünü kullanarak
yazacağım.
Yağma, talan, çapul anlamdaş değil. Öyleyse özelleştirme hangisi? Böyle durumlarda
Vecihi Timuroğlu'ya danışırım. Aşağıda söyleyeceklerim ikimizin ortak
düşünceleridir.
Özelleştirme yağma değildir! Yağma olsaydı, yağma Hasan'ın böreğinden ben de pay
alırdım. Yağmadan pay almamak için ya çok aptal ya da çok varsıl olmak gerekir.
Adı üzerinde, yağma bu!
Timuroğlu'nun paylaştığım bir görüşü var. Der ki: Farsça kökenli olduğu
bildirilen sözcüklere çok dikkatli yaklaşmalıyız; onlardan kimileri Türkçe
olabilir; çünkü Türklerle Farsların ilişkileri çok eskiye dayanır. Farsça eski
yazılı kaynaklar çok olduğu için, onlara bakılarak köken saptamak anlanır, ama
yanlış da olabilen bir yaklaşımdır. Onun için Farsça sayılan talan Türkçe
olabilir. Türkler, eski metinlere göre, birtakım ülkelere dalarlardı (talarlardı).
Çapul sözcüğü de çapmak eyleminin kökünden geliyor. Çarpmak anlamına da gelen bu
sözcük, bir bakıma, bugün de "birini çarpmak" deyiminde eski bir anlamıyla
yaşıyor sayılabilir.
Yağma örgütlü ve düzenli olamaz. Herkes yağmacı olabilir, ama çapulcu ve talancı
olamaz. Son birkaç on yıldır pek yüceltilen Osmanlı talancı ve çapulcu idi.
Özelleştirme bilinçli, örgütlü ve evrensel; onun içindir ki yağma değil.
Özelleştirme çapul, talan. Talan ve çapul çok yakın geçmişimizde yaşandığı
içindir ki ülkemizde bu amaçla hukuksal gerekçeler bile aranmıyor. Gerçekte
çapullanan birikmiş emek (kapital) devlet mülkiyetinde veya kamusal görünüyor idiyse
de öyle değildi. Artık, ekonomik gücü ele geçirmiş olan egemen sınıf, politik
gücü de doğrudan ele almak zorunda. Onun içindir ki politik denen bir bunalım
yaşanıyor ülkemizde. Egemen sınıf çapuldan veya talandan pay alacak, bunu da ancak
emperyalizmin izin verdiği oranda yapacak. Ülkemiz, daha doğrusu dünyamız
çapullanıyor. Benim gücüme giden, bu ülkenin varlıkları dolayısıyla var
olmuşların bu çapulda emperyalistlerden daha dalçaba olmalarıdır.
i Ragıp Gelencik,
"Özelleştirme Neden Yağma Değildir?", Değintiler, Evrensel
Kültür (dergi), sayı 81, Eylül 1998, s. 53.
Evrensel Kültür'ün anılan sayısında, iki "değinti" yer alıyor; buraya
aktardığımız birincisi. Sonrakini ("Masallı Düşünceler") okumak için buraya
tıklayınız.
|
|